Salı, Mart 26, 2013

[HABER ANALİZ]Ergenekon’un darbe teşebbüsü (19 MART 2013 TARİHLİ GAZETE)






Ergenekon davası, uzun ve tartışmalı bir süreçten geçerek mütalaa aşamasına geldi. Savcılar 27 Kasım 2012’de mütalaa hazırlamak için dosyayı istediğinde sanıklar ve onları destekleyen taraf hemen harekete geçti.
13 Aralık 2012’de yapılan duruşmada sanıklara destek için Silivri’ye gelenler, bariyerleri yıkıp mahkemeyi basmak istedi. Sonraki duruşmalarda da avukatların konuşma süreleri ile ilgili mahkemeye direnmesi  sonucu arbedeye varan olaylar yaşandı. Daha önce ‘bu dava bitmiyor’ şikayetleri unutulmuşçasına, bu kez de dün savcının mütalaayı okumaya başlaması yine avukatların tepkisine neden oldu.
Esas hakkındaki mütalaada ilk tespit, “Yargılama sonucunda Ergenekon terör örgütü olduğu yönünde kanaatimiz tam” oldu. Devamında ise, “Ergenekon terör örgütü yöneticiliği ve üyeliği” suçlarından dava açılıp aynı zamanda “darbe teşebbüsü” suçundan yargılanan sanıklarla ilgili bir ayrıma gidildi. Burada Yargıtay’ın devletin bütünlüğüne dair suçlarda “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen sanıklara ayrıca örgüt kurmak, yönetmek ve üyelik” suçlarından ceza verilmesine yer olmadığına dair içtihatları dikkate alındı.
Bu içtihatlar, sanıkların lehine olarak yorumlanmış oldu. Dolayısıyla, davanın baş sanıklarına örgüt suçundan ceza  istenmemesi ortada bir terör örgütü olmadığını göstermiyor. Savcı daha mütalaayı açıklamaya başlarken, “Ergenekon örgütü konusunda kanaatimiz tam” dedi. Bununla birlikte yaklaşık 100 sanığın ‘terör örgütü üyeliği’ suçundan cezalandırılması istendi. Eğer savcılık örgüt olmadığını düşünse, bu kadar sanığın neden bu suçtan cezalandırılmasını istesin? Sonuç olarak, mütalaanın ana fikri ‘Ergenekon örgütü faaliyeti kapsamında hükümeti düşürmek üzere darbe teşebbüsü’ suçunun işlendiği.
Öte yandan mütalaa ile ilgili sanıklara istenen cezalar farklı. Mesela, İlker Başbuğ’a ağırlaştırılmış müebbet,  Sedat Peker’e 15 yıl hapis isteniyor. Bu durum da örgütsel konumla alakalı. Ana suç “darbe teşebbüsü” olduğu için özellikle bu eylemde bulunan komuta kademesi ve örgütsel liderliği olan Başbuğ ve benzeri sanıklara eylemin niteliğine göre ağır ceza talep edildi. Ana suç olan darbe teşebbüsüne doğrudan bağlı olmayan, sadece örgütsel bağ olanlar hakkında ise daha az ceza istendi.
Savcılık, 30 bin sayfalık 22 iddianameden oluşan dava dosyasına dair 2 bin 271 sayfa mütalaa hazırladı. Bu durum da, sanık avukatlarının milyonlarca sayfa deyip, savunma haklarının kısıtlandığı, davanın içinden çıkılamayacak hale geldiği tezini çürütüyor. Savcılık, bütün sanıklara dair delilleri toplayıp bütün dosyanın özetini çıkarmış. Sonuç olarak, 3 savcı 275 sanık hakkında 4 ayda mütalaa hazırladığına göre, avukatların bir ya da birkaç müvekkilleri hakkında savunma yapması çok zor olmasa gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder