Pazar, Temmuz 18, 2010

başımıza inen 'balyoz' ve 147 komedisi

‘Balyoz’ kod isimli darbe planı iddianamesine Türk hukuk tarihinde bir ilk yaşandı. Emekli kuvvet komutanları “darbe teşebbüsü” suçlaması ile iddianamede şüpheli olarak yer aldı. Komutanlar hakkında 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Ergenekon davasındaki emekli orgeneraller hakkında ise yine hükümete yönelik darbe teşebbüsü suçundan bu kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Eylemler aynı ancak istenen ceza farklı. Bu da Balyoz iddianamesiyle yaşanan ikinci bir ‘ilk’in sonucu. ‘Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren iskat veya vazife görmekten cebren menetmek’ yani diğer bir anlatımla ‘darbe yapmak’ suçu iddianamede şüphelilerin suçlandığı TCK maddesi oldu. Bu suçun cezası ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ ancak teşebbüs aşamasında kaldığından indirildi. Eski TCK’da hükümete darbe yapmanın cezası ağırdı ancak hiç uygulanamadı. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubat nedeniyle darbeciler yargılanmadı. Balyoz iddianamesi eski TCK’daki ironik bir durumu da ortaya çıkardı. “Anayasal düzeni bozmaya, Meclis’i ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarının cezası ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ iken ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ün cezası en fazla 20 yıl hapis. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ceza kanunu, Anayasa ve Meclis’e göre hükümeti daha az koruyordu.
765 sayılı TCK, 1 Mart 1926 yılında kabul edildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’un ekibi tarafından İtalya’dan alınan TCK, tam 78 yıl yürürlükte kaldı. Bir çok kanunda olduğu gibi TCK’nın da bazı hükümleri hiç uygulanmadı bu yıllar boyunca. Ancak halk tarafından seçilmiş hükümetin iki kez alaşağı edildiği Türkiye’de ‘darbe yapmak’ suçunun düzenlendiği 147’inci maddenin hiç uygulanmaması manidardı. 765 sayılı TCK yürürlükten kalktıktan 5 yıl sonra uygulanabildi. Türk yargı tarihinde tek darbe yargılaması Kurmay Albay Talat Aydemir cuntasına ilişkin yargılama oldu. Ankara Sıkı Yönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri mahkemesinde yapılan yargılamada Aydemir, hükümete yönelik darbe teşebbüsünden değil, “Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanununun tamamını veya bir kısmını tağyir ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile teşekkül etmiş olan Büyük Millet Meclisini iskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren teşebbüs etmek” suçunun düzenlendiği TCK’nın 146’ıncı maddesinden yargılandı. Yani ‘ anayasal düzeni bozmaya ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs’ suçundan yargılanarak idam edildi. Ergenekon sürecine kadar tek başarısız darbe girişiminde hedefin sadece hükümet değil, Meclis de olduğu kabul edilerek daha ağır bir ceza uygulama yoluna gidildi. 20 Ocak 2010’da Taraf Gazetesi’nde yayınlanmasıyla ‘Balyoz’ kod isimli kanlı bir darbe planının yapıldığı ve icraya koymak için de seminerler yapıldığı iddialarını tüm Türkiye öğrendi. İddia edilen plana göre camiler bombalanacak, Türk jetleri düşürülecekti. Muhafazakar insanların galeyana getirilerek müzeleri basması sağlanacaktı. Yine bu plana göre darbe yapıldığında görevinden alınacak subayla bile listelenmiş, okul müdürlerine kadar fişlemeler yapılmıştı. Plan tam olarak hayata geçirilseydi, Talat Aydemir cuntasının eylemlerinden daha ağır bir sonuç ortaya çıkacaktı. Bu iddialara ilişkin İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet savcılarınca açılan soruşturma kısa bir süre önce tamamlandı. Savcılık Balyoz kod isimli darbe planı çalışmalarında yer aldığı iddiasıyla 196 subay ve astsubay hakkında iddianame hazırladı. 46 kişi hakkında takipsizlik kararı verilirken bir kısım şüphelilerin hakkında ise soruşturmanın devam ettiği bildirildi. İddianame şu anda İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce inceleniyor. Kabul edildiği takdirde eski Kuvvet Komutanları Özden Örnek, İbrahim Fırtına ve emekli orgeneraller Çetin Doğan ile Ergin Saygun’un aralarında bulunduğu 196 şüpheli 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakim karşısına çıkacak. Aydemir cuntasında olduğu gibi ‘idam ya da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ ile değil. Savcılar, eylemlerin sonuçları itibarıyla Meclis’i de ortadan kaldırabileceği iddialarını bir kenara koyarak sadece ‘hükümeti cebir ve şiddet kullanarak ortadan kaldırmak’ suçundan dava açtı. Bu eylemin de ‘eksik teşebbüs’ aşamasında kaldığını ifade ederek indirime gitti. Eski TCK’nın atıl maddesini kaldırıldıktan 5 yıl sonra şüphelilerin lehine olarak iddianameye koydu. 5237 sayılı yeni TCK’da ‘hükümete karşı darbe teşebbüsü’ suçunun cezası Meclis’i ortadan kaldırmaya teşebbüs suçunun cezasıyla eşitlendi