Cuma, Temmuz 08, 2016

MAVİ MARMARA VE BİR MANKURTLAŞMA HİKAYESİ..Asıl Mankurt Kim?


Asıl Mankurt Kim? (Yeni Hayat Gazetesi - 8.7.2016)
Hizmet hareketine yönelik cadı avı, yolsuzluk iddialarının ortasındaki iktidar partisi liderinin miting meydanlarında hedef göstermesi ve nefret söylemleriyle başladı. Havuz medyası eliyle yayılan bu nefret söylemlerinin bir sonraki adresi ‘paralel torbası’na atılanlar hakkında hazırlanan iddianameler oldu. AKP savcılarının altına imza attıkları metinlerde akla hayale gelmedik iftira ve hakaretler yer aldı.
En mide bulandırıcı iftiralar ise 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasından ‘darbe teşebbüsü’ çıkarmayı kendine görev edinmiş iddianamede var. İstanbul savcısı İsmail Uçar, bu sözde iddianamede Kırgız yazar Cengiz Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” isimli romanında kullandığı ‘Mankurt’ efsanesine yer veriyor. Mankurtun, bilinçsiz, köle yapılmış, efendilerine sorgusuz sualsiz itaat eden insanlar olduğunu anlatıyor. Yani Savcı Uçar, hizmet hareketine gönül verenlere ‘Mankurt’ yakıştırması yapıyor. Kavramın ayrıntılarına girmeyeceğim merak edenler Savcı Uçar gibi Google’da kısa bir araştırma yaparak ‘ayrıntılı delil’e, pardon, bilgiye ulaşabilir.
‘Mankurt’ hikâyesi nereden aklıma geldi? Günlerdir İsrail ve Rusya ile barış sürecini takip ettik. İsrail ile barış anlaşması yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün “Biz izin verdik!” dediği Mavi Marmara gemisi için bugün “Dönemin başbakanına soruldu da mı gidildi?” deyiverdi. Dünün kahramanı gemi, İsrail ile barışırken hain oldu.
Ama lafım muktedir Saraylılara değil, o iktidar ki gücü menfaati için çark edebilir, “Siyasetin ruhu bu…” deyip dönebilir. O ayrı tartışma konusu. Benim lafım havuz medyasına ve tabana. Nasıl insanlar ki, dün ‘kahraman’ diye yere göğe sığdıramadıkları Mavi Marmara, iktidar tarafından gözden çıkarıldığında hemen karşı tarafa geçebiliyorlar? Düne kadar etmedikleri hakaret kalmayan İsrail’e nasıl birden ‘dost ülke’ diyerek methiyeler düzebiliyorlar? Hatta bir yandaş yazar, Filistin tarafından bilerek füze atılıp İsrail’in tahrik edildiğini bile söyledi. Bu ne hızlı dönüş! Hiç mi sabit durduğunuz, bağlandığınız bir değer yok?
İşte bu hal, AKP savcısının 25 Aralık iddianamesinde yer verdiği Mankurtluk hali. Bu ülke, Mankurtluğu Hizmet Hareketi’nde değil ama Mavi Marmara gerçeğinde gördü. Nefsin, makamın, koltuğun, gücün, menfaatin uyuşturduğu, bilinçsizleştirdiği güruh, Mavi Marmara’yı bir günde sattı. Daha başka birçok şey gibi. Ey AKP savcısı, bundan ala Mankurtluk mu olur?
Bayram notları
Bayram tatil ama gündem dolu. Buyurun her biri ayrı yazı konusu bayram notları…
  • Artık bir şehit yakınına araba alırken ÖTV indirimi yapılacakmış. ÖTV indirimi şehit acısını dindirir mi bilinmez.
  • YÖK, Barış Bildirisi’ne imza atan 81 yaşındaki Prof. Dr. Öget Öktem Tanör’ün memurluktan atılmasını istedi. Eşi rahmetli Anayasa hukukçusu Bülent Tanör 28 Şubatçıların hedefiydi, İstanbul Üniversitesi’nden uzaklaştırılmıştı. Öget Hoca da bu dönemin muktedirlerinin hedefinde.
  • Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘yurtseverler tarafından ele geçirildiğini’ söylemiş. Erdoğan ya da danışmanlarından tek kelime itiraz yok. Konu Perinçek olunca Saray bunda da sus pus.
  • Kayyımlar, Akın İpek’in otelinin bahçesinde altın arama kazısı yapıyormuş. Kırk Haramiler masalını aratacak türden bir haramilik örneği. Gülsek mi ağlasak mı bilemedik. Ama kesin olan şu ki bu ülkenin evlatları gelecekte, kendi topraklarının Kırk Haramiler hikâyesini dinleyecek.
  • Son olarak soralım: 43 gündür kayıp olan Hurşit Külter nerede? Devletten cevap yok. Suskunluk, bu topraklarda hiç hayra alamet olmadı.
b.erdal@yenihayatgazetesi.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder