Pazar, Şubat 13, 2011

bir tespihim,kopmuşum...

EFENDİM...

Nicedir kapanmış kapılar yüzümüze ve kaybetmişiz O'nu(SAV). Şimdi de bulmak için kapılar çalıyoruz ve sesleniyoruz;

Efendim, sana hasretten bu kapıları çalışımız ve kapıların ardında Seni arayışımız.

Efendim canımı serinletmeye gel!

Efendim, yolumu yol etmeye gel!

Utanıyorum halimden, halimi Halık'ıma perde etmeye gel!

Bir tespihim, kopmuşum, dağılmışım dört bir yana. Dalmışım günahlara. Tanelerimi toplamaya, beni 99 kılmaya gel!

Efendim, hicret Sen'in bir diğer adın. Anneyi,yari, şanı, vatanı bırakışın. Hicretimi tamamlamaya, hayatımda, hayatımdan daha kıymetli olmaya gel!

Karalara bürünmüş Kabe gamındayım. Yolunda beni ak etmeye gel. Kara giyindi kabe Sana hasretten yandı kavruldu, kararan gönlümüzü bahar eylemeye gel!

Yüzyıllar geçmiş aradan, ve biz gittikçe uzaklaşmışız özlemekten Seni. Bizi yüzyıllarca önce yaşayanlarla, kapında sabahlayanlarla, yatağı haram kılanlarla bir yapmaya gel!

Yüzüm yok 'GEL' demeye, GEL'leri ardı ardına dizmeye. Ama yine de; ben kırık dökük, ben çaresiz, ben aciz…Ne olur beni BEN'den almaya gel!

Bir sabah "kalk borusu" çalınmadan, fetih muştusuyla uyanmak duasıyla…

(25 Nisan 2001-eskiden,ruh daha fazla kurumamışken,bir dua...)

2 yorum:

  1. Büsra Hanim bu satirlar gercekten size mi ait?

    Eger öyle ise size saygim bir kat daha artti.

    Bilal Ayhan

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil