"kar yılınız kutlu olsun!” diye başlamak isterken söze;benim için güzel olan kar, kar'dan bir
evi olan için ne kadar zor...
düşüncesi geldi aklıma ve boğazıma düğümlendi kelimeler. diyecektim, diyemedim…
yeni bir hikaye istiyordu istanbul,yeni bir hikaye istiyorduk biz. farklı... bir günde
milyonlarca kişi, milyonlarca hikaye yazdı
yaşamaklarında, gülüşlerinde, hüzünlerinde. ve belki de kaç milyon
tanesi yazılamadı, dona kaldı yarım tebessümlerde, dona kaldı gözyaşlarında. ayakkabısı
olmayan bir çocuğun ayağında, paltosu olmayan bir ihtiyarin teninde.
bakışlarında,umudunu yitirmiş bir annenin...
hep farklı bir hikaye
diyorduk ya; bilemedik bizim hikayemizin yaşanmışlıkta bir karşılığının
olmadığını, hayat çizgisine bir tortu bile bırakmadığını, gerçekle ilgisinin
olmadığını. Bir kenarda donarak ölen on dört yaşındaki çocuğun hikayesiydi
tamamlanmış, en gerçek olan. bilemedik... epeydir bir kara çalınmıştı alnına
istanbul'un, biz'in yitirdiklerimizden,unuttuğumuz kardeşlerimizden, bir
kenarda ölen dilsizlerden, acı son'la biten hikayelerden. ve KAR ötelerden gelen, indirilen. alnımızı akladı.
bir rahmetti bize,bir imtihandı diğerlerine...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder