Ki son eylül, Ceylan senin eylülün.. Gittin, bizimle
aynılığını bırakarak geride.
Geriye adımlarımızla aynı adımların, ellerinin içi,
avuçların, parmak uçların, parmak izin kaldı, hepsi bizimkiyle aynı. İçinde
şeytanlık bile yok denecek kadar az, bakışların yaprak toplayan ellerinden daha
naif ve yüreğin. Ceylansın, adım adım sekersin, bir havan topunun önünde ki,
havan topu ceylan sekmelerinden daha hızlı, avlanırsın, bir dağ başında, ki
korkuyormuşsundur belki, içinde ürperti, ayak sesleri duyuyormuşsundur gerçek
olmayan, ama gerçek olan havan sesinden kaçamamışsındır, o kadar hızlı.
Yürek sesin bile aynı, korkarım ki hayallerin bile. Bu
yüzden yaşadıklarımızdan korkarım senin olmayan hayallerin diye, ceylan, bakışların
da ürkektir adın gibi, ve ben korkarım şimdi senin yarım kalan hayallerini
yaşıyor olmaktan.
Ki ceylan… kulakların en güzel şarkıları duyarken,sağırların
dünyasında yaşadığını, gözlerin bin bir renk kır çiçeklerini görürken, körlerin
dünyasında yaşadığını, en güzel, en gizli şiirleri okurken sen, dilsizlerin
dünyasında yaşadığını bilmezsin. Bilmezdin. Şimdi yapayalnız ruhun, hiç
korkmamıştın şimdiye kadar… ama şimdi korkuyorsundur belki, yalnızlıktan. Gelip
yanına uzansak bütün kızlar kadınlar ve çocuklar.. gelsek, sessizlik korosuyla,
huzur içinde yüreğimizi dinler misin yoksa artık çok mu geç?
Seni topluyoruz,
gidişinin ardından, ama o kadar çoksun ki…
Dokunup dokunup
çekiyorum elimi… elim şimdi adımlarını topluyor, biraz bakışlarını,
gülüşlerini, takılıp kalan ağaç dallarından, patikada ardından iz bırakan
gözyaşlarını, bütün söylediğin ya da söylemiş olma ihtimalin bulunan sözlerini,
kardeşlerini sevmeni, okuldaki çocuklarla kavga etmeni, 12 yaşında koca bir kadın gibi çalışmanı ve
aslında çocuk hayallerini, zaman
bulduğunda, otların arasına sıkıştırdığın kır çiçeklerini.. seninle ilgili
kendin dışında bırakmış olma ihtimalin olan her şeyi topluyoruz, acını değil
sadece. Biz Çingene ruhluyuz şimdi, sana ait ne bulursak torbamıza atıyoruz,
bir tek acın çok ağır, bütün kadınlar, kızlar, çocuklar
acın ağır, taşıyamıyoruz. Hepimiz yaşlandık. El ele verirsek, bundan sonra
hiçbir Ceylan ölmezse, belki o zaman iyileşir ruhumuz.
Vicdanımda korkunç bir yara,yara bere içinde tüm duygularım,
ne zaman iyileşir bilmem, nereye bağlanır onca söz, sözsüzlükten kırılırken
biz, sana ait düşleri yaşatmak için onlarca yüzlerce ceylan yaşatmak geçiyor
içimden..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder