Bir iki yıl önce sahaflardan aldığım Andrea Gide’nin “Denemeler”
kitabı gözüme çarptı bugün. Kitaplıktan alıp okumaya başladım. Varlık
yayınlarının Haziran 1955 basımı. Okuru da kitaba, “ 1.8.1957 Trende (Kartal’a
giderken) diye not düşmüş ilk okumaya başladığında. Birden
kendimi 56 yıl önce Haydarpaşa’dan kalkan bir trende yolculuk ederken buldum. O
tarihte ben yoktum hayatta, babam da yoktu mesela. Ama birisi bu kitabı okumuş
ve geleceğe not düşmüş, kendinden haber vermişti. “Ey okur, tarih 1 Ağustos
1957, bu dünyada ben varım, (ya da vardım),
benden haberdar ol. Bu kitap elindeyken sen, 26 mayıs 2013’te; 1 Ağustos 1957’de
bir trende okunduğunu da bil. Arada trenin penceresinden başımı kaldırıp gözümü
uzaklara daldırdığımı. O anı bir tarihle bu notta dondurduğumu…”
Ben de kitapları okurken kenarına not almayı, aklımdan o an
neler geçtiğini, okuduklarımın bana neler hissettirdiğini hep yazarım. Böyle 2001-2002
gibi “Nietzsche Ağladığında”( Irvin D. Jalom) kitabını öyle bir zamanımda okumuşum ki, kenarına aldığım notlar
benim o ruh, duygu dünyama ayna tutuyordu. Sonra bir arkadaş aldı okumak için
ve tabi ki kitap geri gelmedi. Sonra Elif Şafak’ın Aşk romanı. Bir arkadaşım
sadece kenarına yazdığım notları için kitabı gasp etti ve şimdi uzaklarda. Bu iki kitaba da, içlerindeki notlar
nedeniyle hala yas tutarım. Bir gün bir sahafta bu kitaplara denk gelirse
birileri, yasımı bilerek okusunlar (:
Böyle kitabın kenarına yazılan, iliştirilen notlar yazara
saygısızlık olabilir belki. Yazar kişi, bir eser ortaya çıkarıyor, sen onu
eline alıp kendine aitleştiriyorsun. Kendine bir kitap-günlük yapıyorsun, bu haksızlık
belki de. Ama yazar, okuru düşündürtüp, üstüne de yazdırıyorsa mutlu olmalı
bence.
Bu açıdan, öyle kitap yazıp geleceğe edebi eserler
bırakmayacağım muhtemelen. Ama, kenarına notlar alınmış çok kitabım olacak. Bundan
50-100 yıl sonrasına hediye altı çizili satırlarım benden haber verecek
gelecekteki okuyucuya. “Bu kitap, 16 mayıs 2001’de, Beşiktaş iskelesinin
yanındaki bir sokak lambasının dibinde, kız kulesinin tam karşısında hayal
kırıklıklarıyla birlikte okundu…” diyen bir satır mesela. Gelecekteki okur,
birden akşam vakti o kitabı o lambanın altında okumaya başlayacak…